İkinci Dünya Savaşı’nda Kıbrıslı Askerler: “Kolonyal Neferler”den “Gönüllü Kahramanlara” Uzanan Yol
Tarihe meraklı biri olarak, olaylara sadece bir yönünden bakmanın bizi çoğu zaman gerçeğin bütününden uzaklaştırdığını düşünüyorum. İşte bu yüzden, İkinci Dünya Savaşı gibi devasa bir olayda Kıbrıslı askerlerin rolünü konuşurken sadece isimlere değil, o isimlerin arkasındaki anlamlara, toplumsal algılara ve tarihsel bağlama da bakmak gerekir. Çünkü bir ismin taşıdığı anlam, o ismi kullanan toplumun hafızasını ve tarih anlatısını yansıtır.
“Kıbrıslı Asker” Kimdi? Savaşın Gölgesinde Bir Ada
1939’dan 1945’e kadar süren İkinci Dünya Savaşı’nda Kıbrıs, İngiliz İmparatorluğu’nun stratejik bir üssü olarak büyük önem taşıdı. O dönemde Kıbrıs, İngiltere’nin kolonisi konumundaydı ve adadaki birçok genç erkek, Britanya ordusuna katılarak savaş cephelerinde görev aldı. Bu askerler genellikle “Cypriot Volunteers” (Kıbrıslı Gönüllüler) ya da resmi belgelerde geçen şekliyle “Cypriot Troops” (Kıbrıslı Askerler) olarak adlandırıldı. Ancak bu basit tanımların ötesinde, onların kimlikleri çok daha katmanlı bir anlam taşıyordu.
Küresel Perspektif: İmparatorluk Ordusunun Görünmeyen Yüzü
İngiliz ordusu için Kıbrıslı askerler, tıpkı Hindistan, Afrika ya da Karayipler’den gelen diğer koloni askerleri gibi, devasa bir savaş makinesinin küçük ama önemli parçalarıydı. Resmi belgelerde çoğu zaman “Colonial Troops” ya da “Imperial Forces” gibi genel kategoriler içinde anıldılar. Bu durum, onların kimliklerini silikleştirirken, bir yandan da Britanya İmparatorluğu’nun askeri gücünün ne kadar geniş ve çeşitli bir yapıya sahip olduğunu gösterir.
Küresel tarih anlatısında, bu askerlerin hikâyeleri uzun süre arka planda kaldı. “Kahraman” sıfatı çoğunlukla İngiliz ya da Amerikan askerlerine atfedilirken, Kıbrıslılar gibi koloni askerleri çoğu zaman yalnızca dipnotlarda anıldı. Ancak günümüzde tarih yazımı daha kapsayıcı bir hâle geldikçe, bu askerlerin fedakârlıkları ve katkıları da hak ettikleri değeri bulmaya başladı.
Yerel Perspektif: Kıbrıs Halkının Gözünde “Gönüllüler”
Kıbrıs’ta bu askerler çoğunlukla “Gönüllüler” olarak anıldı. Çünkü çoğu, zorunlu askerlik yerine kendi iradeleriyle cepheye gitmişti. Ekonomik nedenlerle, İngiliz yönetiminden sağlanacak avantajlarla veya ideolojik nedenlerle savaşan bu insanlar, ada halkı için bir gurur kaynağı oldu. Özellikle savaş sonrasında köylerine döndüklerinde, toplum içinde saygı gören figürlere dönüştüler.
Ancak bu gönüllü kimliği zamanla siyasi anlamlar da kazandı. Enosis (Yunanistan’la birleşme) fikrini destekleyen bazı Kıbrıslılar, İngiltere ile yakınlaşmayı eleştirirken, diğerleri bu askerlerin ada halkını uluslararası arenada temsil ettiğini savundu. Böylece “Kıbrıslı Asker” tanımı sadece bir askeri kimlik değil, aynı zamanda bir siyasi ve toplumsal simgeye de dönüştü.
Farklı Kültürlerde Farklı İsimler
Kıbrıslı askerlerin isimlendirilmesi yalnızca İngiliz belgelerinde değil, farklı toplumlarda da çeşitlilik gösterdi. Yunan kaynaklarında “Kipriotes Ethelonetes” (Kıbrıslı Gönüllüler) ifadesi öne çıkarken, Türk toplumunda çoğu zaman “Kıbrıslı Neferler” veya “Kıbrıslı Asker Evlatları” gibi daha duygusal ve ulusal tonlar tercih edildi. Bu farklılıklar, her toplumun geçmişe bakışını ve savaş hafızasını nasıl inşa ettiğini gösterir.
Evrensel ve Yerel Dinamiklerin Kesişimi
Kıbrıslı askerlerin hikâyesi, küresel ve yerel dinamiklerin nasıl iç içe geçtiğinin de bir örneğidir. Bir yandan İngiliz İmparatorluğu’nun çıkarları uğruna savaşan birer kolonyal asker idiler; öte yandan kendi toplumlarının onuru ve geleceği için mücadele eden bireyler. “Cypriot Volunteers” ifadesi bu ikili yapıyı mükemmel biçimde özetler: Hem bir imparatorluğun ordusuna hizmet eden askerler, hem de kendi topraklarının gururlu temsilcileri.
Sonuç: Hatırlamak, Anlamak ve Paylaşmak
Bugün “İkinci Dünya Savaşı’nda Kıbrıslı askerlere ne ad verilir?” sorusu, yalnızca bir kelime arayışı değil; tarih, kimlik ve hafıza üzerine derin bir sorgulamadır. “Gönüllüler”, “Koloni Neferleri” ya da “Kıbrıslı Kahramanlar”… Her biri farklı bir anlatıyı temsil eder ve hepsi de tarihin birer parçasıdır.
Şimdi sıra sizde: Ailenizde ya da çevrenizde bu dönemde savaşmış bir Kıbrıslı asker var mıydı? Onlara ne isimle hitap edilirdi? Deneyimlerinizi ve hikâyelerinizi paylaşarak bu kolektif hafızayı hep birlikte canlı tutabiliriz.